Çiztanbul

Ali Gün Yıldırım (Beylerbeyi, Üsküdar/İstanbul)

Nurullah Şimşek (Bandırma/Balıkesir)

Sevda Şeko (İstanbul)

Sevda Kaçtı (Eskişehir)

Uğur Gürtekin (Kastamonu)

Rahman Ketenciler (Keşan/Edirne)

Büşra Akbulut (Beykoz/İstanbul)

Ferhat Edizkan (Maçka/İstanbul)

Barış Bilen Atal (Beyoğlu/İstanbul)

Atilla Saffet Türkoğlu (Maltepe/İstanbul)

Defterlerimiz çıktığı sırada çeşitli kanallardan yoğun olarak duyurduğumuz eskiz yarışmasına başvurular Ağustos ayı sonuna dek kabul ediliyordu. Önce ulusal jüri tarafından elenip 10 adete inecek defterler, sonra da uluslararası jüri tarafından derecelerin belli olacağı son viraja girecek.

Bize mesaj ve telefonla ulaşan çok sayıda katılmcı adayından bir kısmı yarışmadan geç haberdar olduklarını, bir kısmı da kendi yaşadıkları şehirlerde Çiztanbul defterlerini temin etmekte güçlük çektiklerini ilettiler ve katılım süresinde bir uzatma olup olamayacağını sordular. Yarışmanın uluslararası jüri kanadındaki takvimi hiç değiştirmeksizin, yani sonuçların açıklanma tarihini yine Ekim sonu olarak tutup, ulusal jüri değerlendirme tarihini ileri kaydırmaya, böylece bir ay civarında ek süre tanımaya karar verdik.

Yarışma koşulları ve derecelerin açıklanma süreci tamamen aynıdır, fakat katılımları Eylül sonuna dek kabul edeceğiz. Çiztanbul Defterleri Eskiz Yarışması şartnamesine şu linkten ulaşabilirsiniz:https://ciztanbul.com/ciztanbul-defterleri/

Defterleri temin etmekte güçlük çeken katılımcı adaylarına tavsiyemiz, doğrudan Defter.com.tr’den sipariş vermeleri: http://defteristan.com/index.php?route=product%2Fsearch&filter_name=çiztanbul

Halihazırda yarışmaya katılım sağlamış olanlar da bu ek süre içinde isterlerse yeni defterler gönderebilirler. Çiztanbul Defterleri Eskiz Yarışma’yla bağlantılı bazı duyuruları önümüzdeki günlerde sosyal medyamız aracılığıyla yapmaya devam edeceğiz. Herkese başarılar!

Yazar Giancarlo Berardi ve kısa süre önce ülkemizi ziyaret etmiş olan sanatçı Ivo Milazzo, Avrupa medyasından aldıkları bilginin yanısıra bizlerin ilettiğimiz durum güncellemelerinden de hareketle Türkiye’deki okurlarına yönelik metinler kaleme aldı. Söz konusu metinlerin ilkini, Berardi imzalı olanını paylaşıyoruz…

İtalyan gazeteleri ve televizyon kanalları aracılığıyla,Türkiye’deki durumu günlerdir kaygıyla takip ediyorum. Batı dünyasının “arap baharı” olarak nitelediği türde hareketlerin, bulunduğu coğrafyadaki en gelişkin demokrasi olarak tanınan ülkenize de sıçradığını görüyoruz. Otoriter yaklaşımların temel eğilimi, iradelerini güç kullanarak empoze etmektir. Ve ne yazık ki, en aydın yöneticiler dahi iktidar sahibi oldukları sürece kendi doğrularını bu güce dayanarak kabul ettirmenin fırsatını kollarlar. Demokrasi yolunda yürüyenlerin yolculuğu – tıpkı özgürlük arayanlarınki gibi- asla sona ermez. Ömrümüz bitiş çizgisine ulaşmaya yetmese dahi, onu ufukta görmeye devam etmek uğruna gün be gün adımlar atmayı sürdürmeliyiz. Çünkü o çizgi, doğru istikamette gittiğimizi gösteren bir hedeftir.

Direnişin meydandaki bir alanı korumak uğruna çıkması tesadüf olamaz. Helenik kültürde “agora”lar, insanları tanışmaları ve tartışmaları için buluşturan alanlardı. Modern uygarlıkların çıkış noktası olarak kabul edilen yerler de işte bu “agora”lardır. Temel vasıflarını koruyan meydanlar, bastırılmış toplulukların isyanlarına sahne olagelmiştir. Bu tür direnişlerin sebebi çok somut ve basit görünebilir: İçki kısıtlamasına tepki, ağaçların kesilmesine tepki, vb… Fakat aslında, tüm bu tekil örneklerin altında çok daha derin bir tatminsizlik saklıdır. Tepkinin asıl adresi, önyargılı ve adaletsiz politikalardır.

1968’de ben de kendi kuşağımın daha iyi bir geleceğe sahip olması için mücadele verdim. Şiddete ve polis saldırısına maruz kaldım, hatta tutuklandım. Biz öğrenciler, en küçük fraksiyonların dahi temel haklarının gözetileceği adil bir toplum yaratmak gayesiyle, çalışan kesimle ittifak yaptık. Muhteşem bir ütopyamız vardı ama yanlış politikalar, kokuşmuş gizli servisler ve uluslararası ekonomik çıkarlar yüzünden uzun ömürlü olmadı. O günlerin üzerinden kırk yıl geçti. Ve gelinen noktada, İtalya’yı zayıflatırken kişisel servetini üç katına çıkarmış bir Silvio Berlusconi tarafından aşağılanıyoruz.

Ken Parker, bizim direnişimize sahne olan dönemin çocuğudur. Adalet duygusunu içinde yaşadığı toplumda ve onun kurumlarında bulamayan, ve bu yüzden insan olmanın temel değerlerini kendi yüreğinde filizlendirip geliştiren bir adam o. En zor durumlarda bile bu değerlerden taviz vermemek için mücadele eden, kendi doğrularını yaşam pratiğine taşımak için uğraşan biri.

Taksim Meydanı’ndaki hırpalanmış, öfkelenmiş, yine de protestolarında ısrarcı kalmış gençlerin yüz ifadelerine baktığımda yüreğim umutla dolup kabarıyor. Bu yorgun gezegeni iyileştirecek olanlar, o gençlerdir. Silahlarla değil, iyi niyet ve adalet duygusuyla donanmış nice Ken Parker’lar… Dayanışma içinde olursanız, despotizm er geç halkın iradesi karşısında eğilecektir.

Yanlarında olsam bu gençlerin her birine sarılıp onları bağrıma basardım, çünkü yeni nesiller hepimizin evlatlarıdır. Fakat uzakta olduğum için, sizler aracılığıyla Ken’in tipik selamını göndermekle yetineceğim:

“So long!”

Ivo Milazzo’nun ilk Türkiye ziyareti tam hızıyla sürüyor.

Remzi Kitabevi’nde ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde yoğun katılımlı olarak gerçekleşen İstanbul etkinliklerinin ardından, büyük usta yarın Antalya TerraCity D&R’da okurlarıyla buluşacak.

Milazzo’nun Nefes ve Düş başta olmak üzere Rodeo’dan çıkan eserlerini imzalayacağı bu çok özel buluşma, yurt dışından bir çizgi roman sanatçısının Antalya’daki ilk resmi imza günü olma özelliği de taşıyor.

Tüm okurlarımıza ve çizgiyi, deseni, eskizi seven herkese bir çağrıda bulunuyoruz.

İstanbul Kanyon Remzi Kitabevi’ndeki imza gününde, Milazzo bir an boş kalmamış, 80 civarında hayranı ile tanışıp imza dağıtmıştı… Yarın Antalya’da da bu tadı yakalamak, şu açıdan önemli:

Bu etkinlik, Türkiye’nin İstanbul’dan ibaret olmadığını haklı olarak dile getiren tüm okurlar için de özel bir anlam taşıyor. Diğer illerimizin çizgi edebiyata ilgi konusunda cılız kalmadığını görmek, hem bizleri, hem de gelecekteki misafirlerimizi, etkinlikleri en gözden uzak şehirlere kadar bile yaymak konusunda cesaretlendirecektir…

Bursa, İzmir, Ankara, İstanbul, Çankırı, fark etmez… Herhangi bir ildeki okurlarımız Antalya’daki tanıdıkları ile bağlantı kurup Nefes ve Düş’ün imzalı nüshalarını yarınki etkinlikte edinmek üzere bir biçimde organize olursa, bunun geri dönüşü tüm illerimize ve gelecekteki tüm etkinliklerimize pozitif biçimde yansıyacaktır.

Dünyanın her köşesinde, sanatçı ve yazarların bir ülkede ne kadar ilgi gördüğünü anlamanın tek yolu, eserlerinin kitleye meşru kanallardan ne miktarda ulaştığıdır. Ken Parker’ın Türkiye’deki yayıncı olan Rodeo, şu önemli mesajı veriyor:

Nefes ve Düş başta olmak üzere Milazzo imzası taşıyan tüm yayınlarımıza göstereceğiniz ilgi, “Studio Rodeo Çizgi Edebiyat Etkinlikleri” çatısı altında sürdürüp genişleteceğimiz her türlü aktivite için referans değeri taşır. Türkiye’yi bir çizgi roman ülkesi yapmak yolundaki çalışmalarımızda yanımızda göreceğimiz herkese şimdiden teşekkür ediyoruz.

Türkiye ziyaretine bu haftasonu başlayan usta sanatçı Ivo Milazzo ile, Ocak ayı başlarında Cenova’da buluşmuştuk. Çizgi roman tekniğinden tutun, Milazzo’nun Çiztanbul projesine yapacağı katkılara dek çeşitli konulara değindiğimiz görüşmelerin bir bölümünü, aşağıda aktarıyoruz.

Ken Parker’ın ilk maceralarıyla boy gösterdiği günlerden bu yana, dünya çizgi romanında ciddi değişiklikler oldu. Fakat zamana direnç gösterecek kuvvette bir eser olduğu için, halen yeni kuşaklar tarafından keşfedilip benimseniyor.

Doğru, ve bu da bizi mutlu ediyor tabii. Serinin ilk yayınının gerçekleşmesinden uzun yıllar sonra çıkan yeni edisyonlar, bunu kanıtladı. İletişim ağının çok daha sıkı örüldüğü bir dönemdeyiz ve bu tabii ki çizgi romanların algılanma biçimini de değiştiriyor. Bir sefer, eskiden hayal edemeyeceğimiz yöntemler de çizim yapmak için devreye sokulabilir oldu. Okumaya devam et →

Ken Parker’ın yaratıcılarından Ivo Milazzo, Türkiye’ye ilk ziyaretini Rodeo’nun davetlisi olarak önümüzdeki günlerde gerçekleştirecek. “Nefes ve Düş” adlı özel Ken Parker albümü kitapçılardaki yerini alırken, sanatçı da yoğun bir gündemle okurlarına merhaba diyor:

Ülkesinde İlüstratörler Cemiyeti Başkanı sıfatı da taşıyan Milazzo, ilk olarak 3 Mart Pazar günü İstanbul Levent Kanyon AVM’deki Remzi Kitabevi’nde saat 16:00-18:00 arası Rodeo’dan çıkmış kitaplarını imzalayacak.

Ertesi gün gerçekleştirilecek özel bir okur buluşmasının ardından, sanatçı, 5 Mart Salı 16:00’dan itibaren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fındıklı Yerleşkesi’nde, Resim Bölümü Konferans Salonu’nda “Çizgilerle Anlatmak” üst başlıklı bir söyleşi gerçekleştirecek.

Milazzo, ustalığını her daim araştırmacı yaklaşımlarla tazeleyen büyük bir yetenek. Giancarlo Berardi ile birlikte imza attıkları eserler, çizgi roman kulvarında devrim niteliğindeydi. Şimdilerde ise, sanatçı, her biri ayrı karakterde özel çalışmalarla gündemde. Öyle ki, İtalyan sinemasının en büyük isimlerinden Ettore Scola, son filmi için yazmış olduğu ama yıllarca bekletip çekmediği özel bir senaryoyu, perdeye taşınmak üzere genç bir sinemacıya emanet etmektense, doğrudan onun çizgilerine teslim etmeyi seçiyor…

Milazzo, güzel sanatların herhangi bir alanı ile şu veya bu şekilde ilgilenen herkesin ufkunu açan bir isim. Sinemacılara da, ressamlara da, ilüstratörlere de vereceği ilhamlar var… Bu yüzden, özelikle Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki etkinliğe her okuldan öğrencileri ve öğretim görevlilerini, sinefilleri ve çizgi dünyası âşıklarını bekliyoruz.

Sanatçı, Çiztanbul projesi kapsamında açılmış eskiz yarışmasının jürisinde de bulunuyor ve bazı özel çalışmalarla projeye katılacak.

Milazzo’nun Türkiye programına dair güncellemeler, Rodeostrip.com ve Ciztanbul.com adreslerinin yanısıra, bağlantılı sosyal medya sayfalarından takip edilebilecek.

Çiztanbul defterleri, bugünlerde dağıtıma giriyor. Şubat başı itibarıyla Türkiye’nin pek çok noktasındaki kitabevi ve kırtasiye zincirlerinin yanısıra kimi marketlerde de Çiztanbul defterlerini bulabileceksiniz.

Defterler paralelinde açtığımız yarışmaya dair ayrıntılı şartname, jüri üyeleri, eleme sistemi ve ödül bilgisi, sitemizde bugün yayına girdi. Buradan okuyabilirsiniz.

Deffter ve Studio Rodeo olarak, herkese keyifli defter kullanımları, yarışmacılara ise ayrıca başarılar dileriz!