“Çiztanbul” projemiz kapsamında, 2011 yazında dünyanın çeşitli ülkelerinden çizgi roman sanatçılarını İstanbul’a davet etmiştik. Uzunca vakit geçirdiler burada ve şehrimizi konu alan özgün çizgi öykülere hayat verdiler.
Bu süreçte -tabiri caizse- “sokak hayvanlığı müessesesi”nin aslında ne kadar da “uygulanabilir” bir şey olduğunu görüp, buradaki durumu, hayvanların sadece bireysel mülkiyet kapsamında varolabildiği kimi Avurpaî ve Amerikanvarî düzenlemelerin ötesinde, birlikte yaşam adına daha sağlıklı ve özünde gayet mutlu bir tablo olarak algıladılar… Sokaklara bırakılan su ve yemlerle beslenen uysal ve özgür hayvanlar, Roberto Diso, Aleksandar Zograf ve Charles Vess başta olmak üzere tüm katılımcı sanatçılar tarafından bu şehre dair bir güzellik; tehdit altındaki tabiatın canlı birer nazar boncuğu gibi görüldü. Okumaya devam et