SOKAKLARIN EN MASUM VE EN KADİM SAKİNLERİ ADINA


“Çiztanbul” projemiz kapsamında, 2011 yazında dünyanın çeşitli ülkelerinden çizgi roman sanatçılarını İstanbul’a davet etmiştik. Uzunca vakit geçirdiler burada ve şehrimizi konu alan özgün çizgi öykülere hayat verdiler.

Bu süreçte -tabiri caizse- “sokak hayvanlığı müessesesi”nin aslında ne kadar da “uygulanabilir” bir şey olduğunu görüp, buradaki durumu, hayvanların sadece bireysel mülkiyet kapsamında varolabildiği kimi Avurpaî ve Amerikanvarî düzenlemelerin ötesinde, birlikte yaşam adına daha sağlıklı ve özünde gayet mutlu bir tablo olarak algıladılar… Sokaklara bırakılan su ve yemlerle beslenen uysal ve özgür hayvanlar, Roberto Diso, Aleksandar Zograf ve Charles Vess başta olmak üzere tüm katılımcı sanatçılar tarafından bu şehre dair bir güzellik; tehdit altındaki tabiatın canlı birer nazar boncuğu gibi görüldü.

Biz de onlara, “daha güzel ve natürel olanın” bu olduğunu anlattık. Zaman zaman problemler yaşansa da, hatta dört ayaklılara yönelik trajedilere bu toprakların geçmişinde de rastlansa bile, insan ve hayvan topluluklarının bugünkü şehir kültürü içinde bir arada yaşayabilmesinin aslında ülkemize ait gizli bir değer olduğunun altını çizdik.

Kitabımıza da kimi görsel tespitlerle sızan bu otantik dokuya bugün -ya kasıtlı, ya da keyfi biçimde- el atılmış olması, olayın tüm vicdani boyutu bir yana, “İstanbul’a özgü canlı şehir dokusu” olarak yabancı sanatçıların ilk etapta dikkatini çeken bu unsurun da hoyratça yok edileceği endişesini doğuruyor.

“AB’ye uyum” kaygısıyla, AB’de artık kalmamış bir güzelliği yok ederek yola çıkmak neyin nesidir? Studio Rodeo olarak, şehirlerimizi anlamlı ve yaşanır kılan değerler arasında kedilerimizin ve köpeklerimizin otobanlardan, köprülerden, kavşaklardan kat be kat değerli olduğunu düşünüyoruz.

Charles Vess’in İstanbul’a yönelttiği şiirsel bakış içinde yer alan yukarıdaki detayın hızla maziye karışmasını istemiyoruz.

Kedisiz köpeksiz sokak, artık gerçek bir sokak değildir. Olsa olsa “insan barınağı”dır. Tabiat içindeki konumunu ve güzellik algısını yitirmiş, ruhsuz insanlara dönüştürülmek; devasa beton barınaklardan ibaret şehirlerde sadece kendi türümüzü bulmak istemiyoruz.

Ülkenin her bir yanındaki okurlarımızı, bu Pazar saat 14:00’da yerleşim merkezlerindeki ilgili protestolara katılmaya davet ediyoruz.

Yorum bırakın

Filed under Uncategorized

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s